NEFES VARSA, YÜRÜMEYE YOL DA VARDIR…
“Dünyaya gelmek” olarak tarif edilen doğumun ilk anında toplamaya başladığımız ilk veriler, muhtemelen hayatta kalabilmek istencini de besler. Ana rahminden ayrıldığımız anlarda, "gözlerimizin açılışı"na delalet buyrulduğunda; Bence, yaşam boyu taşıyacağımız ve içinin nasıl dolacağı hükümsüz olan, Yüce Yaradan'ın verdiği ilahi bir izinle, ellerimize bir "valiz" tutuşturulduğu aynı ilk andır.
Tüm dillerde; “dünyaya geliş” olarak söylemde kabul gören doğum; Bir yandan doğumu gerçekleşmiş birey için "toplayıcılık" tekamülünün başlangıcını yaptırır. Ana rahminde; gözlerin gördüğü, zihnin talep ettiği etkin “toplayıcılık” yoktur oysa, bizzat 'Anne'den beslenme esasına sımsıkı sarılarak, uykulardaydık. Ne yüksek bir güvenlilik alanı ki; nerdeyse hiç "göz açmadan"..
"Bir kere gözümüzü açtığımızda"da… ebedi kapanışlardan önce,
bir de "henüzler" varken, "valize" toplamak ve biriktirebilmek…
İşte bu; Herkesin olduğu kadar, benim de öyküm oldu.
İnsanlığa yayılmak için ne yaptığım ile, neleri yapmak istediklerimin bir iz düşümünü göreceksiniz. Bilgiyi, bilgeliği, inançlarımın içinde diğerini, farklılıkları, benzerlilikleri, hoşgörüyü, cömertliği.
Ve; Affediciliği, adaleti biriktirebilme çabamı;
Ben'le sınırlı olan, kendi sınırlarımı aşabilmek adına, eylemlerimin ve idealist bir ruh sisteminin verdiği vicdani huzurla; bu dünyada 'kendimizden geçmeden' ferdiyetimi mümkün mertebe terkedişimin özetini, başlangıçlarda herkes için aynı olan öykünün, bende nasıl evrildiğinin ipuçlarını, yansımalarını görebilmeniz dileğiyle,
Yüce Yaradan'ın bana bir can tevcih ederek, lütfettiği hayatımın evreleri boyunca "biriktirebildiğime" tanıklığınıza müteşekkirim…
Nefes varsa, yürünecek yol da vardır. Valiziniz de, "henüz"lerden ibarettir.
Tüm biriktirebileceğiniz de yegane; O' dur.
Serhat AKPINAR
Devamını Gör